Edebiyat Notları-1 Sait Faik Abasıyanık

“Yerimden kalktım. Aynaya doğru ilerledim. İki hanımın sessizce beni dikizlemelerine aldırış etmeden baktım. Ben de perişan bir haldeydim. Potinlerim çamur içindeydi. Şapkamın kurdelasında beyaz beyaz lekeler vardı. Yüzüm sapsarıydı. Gözlerim kıpkırmızı. Kenarlarından fırlayan saçlarımı toplamak için şapkamı çıkarınca şöyle parmaklarımla bir tarasam elimde kalacaklarını sandım. Şapkamı giyip kenarlarından fırlayan saçları içeriye tıktım. Dışarı çıktım. Merdivenleri indim. Vapur Kadıköy'den kalkmış geliyordu. Haydarpaşa İstasyonu'na baktım. Kocaman kapılarından ötede kırmızı yeşil fenerli, demir yollu, trenli, yolculu, meraklı, düşünceli, perişan, yerini bulmaya çalışan bir alem vardı. Her gün yüzlerce tren binlerce hikaye getiriyor, binlerce hikaye alıp gidiyordu. İstasyonun kapıları insan alıp insan veriyordu.”

-Sait Faik Abasıyanık/Hikaye Peşinde. Az Şekerli (s. 25-26). İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

29.9.17
İstanbul/Türkiye

Comments

  1. Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
    gölgem gibi demiyorum
    çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
    Ellerim ayaklarım gibi de değil
    uykudayken yitirirsin elini ayağını
    ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
    Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
    açlıktı, susuzluktu demiyorum
    sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
    giderilmesi imkânsız bir şey
    ne sevinç ne keder
    şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
    içimdeydi dışımdaydı
    Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
    zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
    hasretten gayrı
    Nazım Hikmet

    ReplyDelete
    Replies
    1. Gurbetliğimi hatırlattı(N) abla. :) Anlamlı katkın için teşekkür ederim. Sevgiyle...

      Delete

Post a Comment

Popular posts from this blog

Edebiyat Notları-3 Yusuf Atılgan

Gökü Intro